Kalp Neden Hızlı Atar

Kalp neden hızlı atar, kalbin hangi hızla çalışacağı bir ölçüde daha önceden belirlense de kilolu kişilerde, yüksek tansiyonu olan kişilerde, anksiyete içinde olanlarda, kronik uykusuzluk sorunu olan kişilerde kalp daha hızlı atar. Bu tür sorunların çözümlenmesinden sonra kalp atım hızı yavaşlıyor, bununla birlikte ölüm ve kalp krizi oluşma riski azalıyor. Kalbin 100'ün üzerinde atması taşikardi olarak tanımlanır. Kalbin içinde uyarı üreten ve kalbin kendi pili denilebilecek sinüs düğümü adında bir merkez bulunmaktadır. Buradaki düzenin bozulması kalbin hızlı ya da yavaş atmasına neden olabilir. Kalbin normal atması ya da düşük hızda ve yüksek hızda atması halinde bile ilk elektrik uyarımı bu noktadan kaynaklanır. Buradan uyarımın çıkmaması kalp içinde başka noktalardan elektrik uyarısı olması durumuna aritmi denmektedir. Kalbi hızlı atan yani taşikardisi olan kişiler bunun yanında çarpıntıdan da şikâyet edebilir. Bazı durumlarda kalbin hızlı atması çarpıntı ya da terleme hissiyle ifade edilebilir. Kalbin hızlı atması herhangi bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabildiği gibi, yalnız kalple ilgili bir sorundan dolayı ortaya çıkabilir. Vücutta kan ve oksijen ihtiyacının arttığı egzersiz yapılan zamanlarda kalp normal şartlarda daha hızlı atar ve fizyolojik taşikardi oluşur. Vücutta kan ve oksijen ihtiyacını arttıran kansızlık, ateş, korku, tiroit bezinde aşırı çalışma gibi sorunlarda fizyolojik taşikardi sebebi olabilir. Burada kalple ilgili bir sorun bulunmamaktadır. Vücudun kan ve oksijen ihtiyacı arttığından, kalbin sinüs düğümü kalbi daha hızlı çalıştırmaktadır. Doğrudan kalple ilgili olan taşikardilerde, sorun kalp hastalığına bağlıdır. Bu hastalıklar arasında damar sertliğine bağlı gelişen koroner yetersizlikler, kalp yetmezliği, kalp iltihapları gibi rahatsızlıklar yer alır.

Kalbin temel atma hızı kişiden kişiye değişim gösterse de fizik kondisyonu daha yüksek olanların kalp atım hızları daha yavaş olur. Bu kişiler düzenli spor yapmayı bırakarak, hareketsiz bir yaşama geçtiklerinde nabız hızları eskiye göre daha hızlı atar. Kalp atım hızı ya da nabız sayısı kalbin bir dakika içinde kaç defa çarptığını göstermektedir. Dinlenme sırasında kalp atım hızı genellikle dakikada 70 civarında olur. Yürürken hıza ve yürünen alanın eğimine bağlı olarak kalp hızında değişim olur. Yürümeyi sağlayan bacak kaslarının artan kan ve oksijen ihtiyacını karşılayabilmek için, kalbin hızlı artması olağan bir durumdur. Tıbbi açıdan efora verilen bir fizyolojik cevaptır. Kalbin hızı pek çok hastalıkta da artış gösterir. Bu durumlarda kalbin hızının artmaması anormal karşılanmalıdır. Bu durumda fizyolojik bir cevaptır.

Kişilerde anne karnında olunan dönem dahil olmak üzere her yaşta taşikardi görülebilir. Fakat atriyal fibrilasyon gibi aritmiler, ileri yaşlardaki ventiküler taşikardi gibi durumlar genellikle kalp krizi geçirmiş olan kişilerde görülür.

Kansızlık: Kansızlığın ilk belirtileri arasında kalp atım hızının artması görülür. Kanın hücrelere götüreceği oksijeni alyuvarların içine alarak taşımaktadır. Kanama oluştuğunda, alyuvar sayısında azalma meydana gelir. Bu yüzden kalp azalan alyuvar sayısını telafi edebilmek için daha hızlı atmaya başlar.

Ateşli hastalık: Ateşli hastalıklarda ateşin yükselmesiyle birlikte, kalp atım hızı artmaya başlar. Hücrelerde oksijen ihtiyacı artması, hastalıkla mücadele eden sinir sistemiyle hormonların harekete geçmesi, hastalık nedeniyle ortaya çıkan maddelerin kalbe doğrudan etki yapması, vücutta ısının düşürülmesi için dolaşımın hızlanması kalp atım hızının artmasına katkı sağlar.

Susuz kalma: Vücudun susuz kalması aynı kansızlıktan dolayı kalbin hızlı atması gibi etkiler verir.

Korku, endişe gibi durumlar: bu gibi durumlarla mücadele eden vücutta, bunu sağlamak için sinir sistemi ve hormonlar etkili olur. Bu durumda kalp atım hızı yükselir.

Vücutta ağrı olması: Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ağrı özellikle şiddetli ve ani olarak başladığında, kalp atım hızını yükseltir.